annemin hikayesi

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

annemin hikayesi
..bu tarafta iÅŸleri hallettikten sonra sıra oraya gelmiÅŸti. orayı ve onları da kontrol edip ertesi gün yapılacak niÅŸana eksiksiz hazırlamak yada hazırlıklarını bitirmek için yola çıktım. yolda kafamda daha çok annem vardı ama. neden bana o kadar cüretkar davranmıştı? bu merak beni ziyadesiyle rahatsız ediyordu ama diÄŸer yandan da onun geçmiÅŸini öğrenme isteÄŸi içgüdüsel bir dürtü haline gelmiÅŸti. ne vardı bu cüretkarlığın altında? beni, yani tek çocuÄŸunu onlara yedirmeme isteÄŸi diyordum ama bu da yetersiz kalıyordu. baÅŸka bir ÅŸey vardı bu cömertliÄŸin altında ve/veya olmalıydı. bir annenin kendi oÄŸluna yapacağı bir cömertlik deÄŸildi bu. öyleyse altında daha önemli ÅŸeyler olmalıydı. annemin geçmiÅŸiyle ilgili bir takım sırlar olduÄŸu düşüncesi netleÅŸmeye baÅŸlamıştı kafamda. hatta emin olmaya baÅŸlamıştım. bir ön araÅŸtırma düşüncesiyle kendi köyümüze gitmeye karar verdim. hayatım boyunca sadece 2 kez gittiÄŸim kendi köyüme. üstelik aramızda sadece 3 km vardı. büyükçe bir dağın yamacındaydı iki köyde. yamacın bir tarafında onlar ve diÄŸer tarafında biz. annem güzel sanatlar resim bölümü mezunudur ve arada hem aldığı eÄŸitimin gereÄŸi ve hem de hobi olarak resimler yapardı. sanırım 30 sene kadar önce ilgili fakültenin bulunduÄŸu ÅŸehre göçmüşler. annem okuldan sonra babam ile evlenince anne-babası da yeniden köye dönmüşler. enteresan deÄŸil mi? anne ve babası kızlarına güvenmiyorlardı.ona ‘bekçi’lik yapma gereÄŸi duyuyorlardı. bunları ve daha bir takım ayrıntıları bildiÄŸim halde hiç bu açıdan bakmamıştım. ÅŸimdi ise büsbütün şüpheyle bakıyordum.bekçilik yaptılarda ne oldu, sonuçta babam ile çıkmadılar mı? gerçi daha sonra evlendiler tabi ama sonuçta bir takım yakınlaÅŸmalardan sonra evlllik oluyor. insan hiç yakınlık duymadığı biriyle evlenmez deÄŸil mi? yakınlıkta ‘temas’ demektir! bu arada ÅŸunuda belirtmek gerekir’ki, sonuçta üniversite okuyan bir kızdan bahsediyoruz. elbette her konuda hayata kendi bakışı ve buna istinaden deÄŸerlendirmesi olacaktı ve böylede olmalıydı. yani ÅŸimdi bu ÅŸekilde olunca taÅŸlar yerine oturuyor. haliyle annem kendine göre gayet dengeli hayat yaşıyordu. benim kastettiÄŸim anneannemin ve dedemin kızlarına olan güvensizliÄŸi. annemin kız kardeÅŸi yani teyzem de hukuk mezunu ama onu beklemek için okuduÄŸu ÅŸehre niye gitmediler? bu güvensizliÄŸin altında ne vardı? sağında ve solunda tarlalar olan köy yoluna girdiÄŸimde sözlüme uÄŸramayıp yola devam ettim. üstelik dünürlerinin tarlasında çalışmakta olan sözlüm ve hanife abla el salladıkları halde. aynı yol bizim köye de gidiyordu ve önce kendi köyüme uÄŸrayıp annemin kuzenleriyle görüşecektim. hayatım da sadece 2 kez gittiÄŸim kendi köyüme 3. kez gelmiÅŸtim. köy meydanındaki kahveye oturup soÄŸuk bir gazoz istedim.buz gibi gazozumu yudumlarken annemin kuzeninin oÄŸlu yanıma geldiler. sarılıp öpüştükten ve hal-hatırdan sonra;
-len olum hangi ‘ürüzgar’ attı len seni buraya?
-diğer köyden söz kestik.buralara gelipte kendi köyüme uğramamk olmaz değil mi? hem sizi görürüm dedim.
-iyi etmiÅŸsin len
-eee, akrabayız sonuçta
-bunca sene sonra bunu hatırlaman güzel
-unuttuğumuzdan değil be kuzen, ayak varmıyo işte
-eee, siz birazda büyüksünüz! akrabayız ama ‘malın’ çoÄŸu sizde
– o ne demek öyle?
-zenginsiniz demek. hahaa
-zaten bende ondan geldim
– korktuÄŸum gibi yani
-yok ya, mallarımıza el koymaya değil, kolaçan etmeye geldim.
-buna sevindim len
-rahat ol kuzen
-tamam saÄŸol
malların çoğu bizde olduğundan annem onların ekip biçmesine izin veriyordu. veriyordu ama hasattan kendi hissesine düşen payıda hesabına yatırtıyordu. derken söz dönüp dolaşıp yamacın öte yanındaki köyden yaptığım evlilik hazırlığına geldi. hepsi biliyordu haliyle ve;
– evleniyormuÅŸsun yan köyden
-var öyle bir hazırlığımız. kısmet artık
-öle öle..ne desen kısmet işte
-tanıyormusun onları?
-yenimi aklına geldi soruşturmak?
-o nemek kuzen?
-ne, ne demek?
-yeni mi?
-bildiÄŸim net bir ÅŸey yok kuzen, rahat ol
-eeee?
-yok, valla yok ya
-len kuzen, kulağıma kar suyu kaçır sonra üfle kurusun. üflemekle kurumayacağını sende biliyorsun
-sevgilisi var diyorlar. sonuçta akrabayız, uyarmak görevim
-hmm, kim olduÄŸunu biliyormusun?
-ilçe merkezimizdeki bilmem ne restoranın sahibi
-hımmm, sen tanıyormusun bu adamı?
-esk**en oranın aşçısıymış. işler bozulunca mal sahibinden devralmış. karaktersiz biri olduğu söyleniyor
-nasıl yani?
-restoranın yeri ve konumu iyi ve patron ile de pek anlaşamadıklarından oraya göz koymuş diyorlar.
-biri satar diğeri alır. ticaret sonuçta bu
-bu öle değil ama
-nasılmış peki?
-önce yavaş yavaş kötü yemek yapmaya başlamış
-hmmm, sonra?
-sağda solda dedi kodu yapmaya başlamış. kasaplardan menşe-i belirsiz kötü et getiriyor. vicdanım sızlıyor ama ekmek parası işte ne yapayım gibi
-vay ÅŸerefsiz
-dahası var
-neymiş dahası?
-restorana gelen aile,kadına ve kızlara göz koymaya başlamış
-hmm
-adam iflastan kurtulmak ve hem de üç kuruş kazanmak için buna devir yapmış
-amacına ulaşmış yani
-evet
-helal olsun adama!
-????
-ne var? adam ince ince plan yapmış ve oya gibi işlemiş. böyle adamları takdir edeceksin!
şaşkın gözlerle bana bakarak,
-essahdan doÄŸru diyon len
-bir ara gideyim, konuşayım şu adam ile
-bizde geliriz
-yok yok, yalnız giderim ben
-yalnız olmadığını anlasın len, o manada
hem akraba ve hem de tapusu bizde olan malları düşük pay karşılığı kullandıkları için beni sahiplenmeye çalışıyordu.değişik konularda epey muhabbet ettikten sonra sözü anneme getirdim ve;
-neyi merak ediyorum biliyormusun?
-neyi?
-koca sülalede sadece annem ve teyzem okumuş. enteresan değil mi bu?
-deÄŸil!
-niye?
-onlar rahat büyüdüler
-yani?
-hem ekonomik hem davranış olarak
-ekonomi davranışı belirliyor diyorsun yani?
– o nasıl bir laf kuzen öyle?
-nasıl?
-çok süslü len
-gerçeğin kısa yoldan tarifi
-oooo, aha bi tane daha!
-hahaaa
-gurur duydum len
-teşekkür ederim
-davranış derken tam olarak neyi kastetdin?
-zengin olduklarında çevreyi pek takmıyorlardı
-annem duyarlı bir kadındır. kimseleri hakir görmez. hal ve hareketlerinde çevre tepkisini göz önüne alır
– doÄŸru diyorsun ama buraların kaldıramayacağı giyim tarzı ve yaÅŸam ÅŸekli, vs..vs..iÅŸte
-yani?
-iki kızkardeş yazları sık sık plaja inerlerdi
– eee, ne var bunda?
-arada bir olabilir ama sık sık olunca dikkat çekiyor. kırsal buralar be kuzen. sana göre normal olan bize göre olmayabiliyor. annen ve teyzen kendilerine göre normal bir hayat yaşıyor ama bizce göre kafalarına göre
-siz o hayatı yaşayamadığınız için kıskançlık ile bakıyorsunuz. olay bu!
-belki de haklısın. bişi diyemem
muhabbet bu noktaya gelmişken iyice deşmeye karar verdim. yaşça benden 8-9 yaş büyük olan bu bu kuzen mutlaka bişiler biliyor olmalıydı ve;
-annemin sevgilisi varmıydı?
-o nasıl laf len öle?
-kulağıma bişiler geldi bir zaman. ondan sordum. garipseme lütfen ve bana doğruyu söyle. ben sadece sevgili iddialarını merak ediyorum
-hmmm, sen demin para hayatı belirler demedin mi?
-evet ama bu ince bir nokta
aslında olta atıyordum ve tabiki böyle bir laf olmamıştı . olamamıştı ama kuzenin yüz ifadesi ve kısa sürelik suskunluğu mide bulandırıcıydı. ben sadece annemin geçmişini merak ediyordum. yani bana karşı yaptığı çıldırtıcı cömertliğin altında ne vardı?
-ne sustun kuzen?
-bunlar iyi şeyler değil geçmişte ne olmuşsa olmuş. bu kadar seneden sonra bunlar konuşulmaz ve konuşulmamalı da zaten
-bırak gevelemeyi kuzen. bana sevgili olayını anlat
-bunca sene geçmiş, doğru olsa ne olacak olmasa ne olacak?
-seni bekliyorum
-ilçede lise okurken bir kaç oğlan ile çıktığı söylendi
-bir kaç?
-bir kaç dediğim konuştuğu oğlan bunu terk edince oda onu kıskandırmak için başka oğlan ile çıkmış
-hmmm, sonra?
-anneni iki değişik oğlan ile görenler dedikoduya başlamışlar. remzi ağanın kızına oğlan dayanmıyor diye.
-ÅŸerefsizlik bu
-evet.
-sonra?
-deden okuldan aldı. ortalık sakinleştikten sonra tekrar gönderdi. böle böle liseyi birdi annen
-anlatmadığın ayrıntılar var gibi
-bak kuzen bahsettiğin kişi senin annen. her kızın konuştuğu, çıktığı ve hatta öpüşüp koklaştığı yari olabilir. büyütme bu kadar. üstelik bu konuları bu kadar deşelemen iyi değil
-neden?
-annenden bahsettiğimizi tekrar hatırlatırım
-tamam kuzen, haklısın. annem de olsa o bir birey ve onunda kendi dünyası var ve oğluda olsam o dünyaya girme hakkım yok
-aferin. doÄŸrusu bu
teşekkür edip ayrıldım. sözlümün köyüne giderken aklımda çok şüphe kalmamıştı. annemin geçmişinde bişiler vardı ve kuzen bunları biliyordu. biliyordu ama oğlu olduğumdan saklıyordu.bu düşünceler içinde sözlümün köyüne geldiğimde doğru hanife abaya gittim. zira dünürlerinin tarlasında beraberdiler ve yine beraberdirler diye düşünmüştüm. düşüncemin doğru olduğunu varınca gördüm. avluda çay içiyorlardı.kocası, derya ve deryanın nişanlısı da ordaydı.banada verdikleri çayı yudumlarken sözlüm birden sordu;
-kendi köyünemi gittin?
-evet
-niye?
-yarın nişanımız yokmu?
-aaaa, ayarladın mı her şeyi?
gözleri dolmuştu. kollarını boynuma doladı ve yüzümü-gözümü öpe öpe teşekkür etti. ablası yani hanife aba o sırada çayı ısıtmak için ocağa götürecekti ve ayaktaydı. amını masanın ucuna dayadı ve bana bakarak;
-eee, ÅŸimdi hakettin her ÅŸeyi
amını masanın ucuna dayayıp gözlerime baka baka ‘ÅŸimdi hak ettin her ÅŸeyi’ demesi unutulmaz bir andı. bu kadının diÅŸiliÄŸini bu kadar etkili kullanması bana göre takdire ÅŸayandır. her kadının yapamayacağı bir kullanıştır bu. eniÅŸte bu güzel haberi kutlamak lazım dedi ve damadına para verip büyük rakı ve mangallık biÅŸiler getirtti. damat istenenleri getirdikten sonra bana; eniÅŸte ablamlar deryayı yemeÄŸe çağırdılar, biz oraya gidiyoruz. kusura bakma dedi ve deryayı alıp ablasına gittiler.daha iyi olmuÅŸtu! ortalık sakinleÅŸmiÅŸti epey. hanife abla çok neÅŸelenmiÅŸti ve o neÅŸe içinde mangalı hazırlamış ve bir yandan odunların kömüre dönüşmesini bekliyorken diÄŸer yandan da hemen önündeki küçük bahçesinden topladığı domat-biber gibi sebzelerden salata hazırlıyordu.sözlüm de boÅŸ durmuyor ve eniÅŸtenin doldurduÄŸu kadehlerimiz için mutfaktan buz getirmiÅŸti.daha bir yudum almıştım ki beni içeri çağırdı. mutfaÄŸa doÄŸru gittiÄŸimde birden durdurdu ve duvara dayayıp üzerime atıldı. bir yandan öpüşürken bir yandan da sikimi ovuyordu.
-fazla içme
-neden? bu gece bana lazımsın!
-bende seni özledim
– zaten çok doluydum ve birde üstüne bu haberi verince tamam oldu. geberiyom azgınlıktan len. amımı kıçımı, neremi istersen sik.
şalvarını külotuyla birlikte indirdi ve ıslak külotunu gösterdi. bu haraketi benide azdırdı. hanife abanın deminki haraketi ve şimdi bu. tam şalvarını iyice sıyırıp domaltacaktım ki enişte seslendi;
-bacanakkkk, hadi yavv. rakı ısındı be ya
-tamam eniÅŸte, geliyom
derken hanife abanın sesi duyuldu;
-rahat bırak gençleri, hasretleri dinsin az!
ben bu arada sözlümün ıslak amını yalıyordum. azgınlıktan çok fazla dayanamadı ve iniltiler eÅŸliÄŸinde aÄŸzıma boÅŸaldı.kendi beline bulanmış bu amı zevk ile yalayarak temizledim. sözlümün yüzü terlemiÅŸti. mutfağın lavobasında yıkadı ve tekrar bana sarılarak teÅŸekkür etti. istersen emerek boÅŸaltayım dese de hayır uygun zaman ve yer deÄŸil, gece evde boÅŸaltırsın diyerek masaya döndüm. arkamdan gülümseyerek tamam dedi. hanife ablada yavaÅŸ yavaÅŸ kanatları ve bagetleri mangala sıralamaya baÅŸlamıştı. bir ara daha olmadı mı bunlar diyerek ona döndüğümde o küçük siyah gözleriyle bana baktığını gördüm. istek vardı bakışlarında. istek beni çok sevdiÄŸinden ziyade iÅŸlerin yolunda gitmesindendi. eee, yarın kızkardeÅŸi benim ile niÅŸan yapacaktı.verdiÄŸi ’emeklerin’ boÅŸa gitmediÄŸini görmek onu mutlu ediyordu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir